Aşık Veysel ŞATIROĞLU

1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Annesi Gülizar Ana, babası ise Ahmet Efendi‘ydi.

Dünyaya geldiği yıllarda, Sivas’ı kasıp kavuran çiçek hastalığı iki kız kardeşinin ölmesine sebep olurken Veysel’in de gözlerini kaybetmesine neden oldu.

İlk Türkü “Sefer”

Babasının oyalanması için bağlama almasıyla Veysel müzikle tanıştı. Seferberlik sırasında bir daha çöküntüye uğradı. Kardeşi Ali de dahil olmak üzere köydeki tüm arkadaşları sefere katılmışken o köyde kalmanın üzüntüsüyle bir başına kaldı ve şu satırları yazdı:

“Ne yazık ki bana olmadı kısmet
Düşmanı denize dökerken millet
Felek kırdı kolumu, vermedi nöbet
Kılıç vurmak için düşman başına.

Bugünler müyesser olsaydı bana
Minnet etmez idim bir kaşık kana
Mukadder harici gelmez meydana
Neler geldi bu Veysel’in başına”

Evlilik, Acı ve Acı…

Sonrasında Esma adında bir kız ile evlendi. Oğlu henüz 10 günlükken ölürken 1921’de annesini kısa süre sonra da babasını kaybetti. Ardından eve aldıkları bir hizmetkâr Veysel’in eşi Esma ile kaçarak evi terk etti. Acı üzerine acı yaşayan Veysel, Esma’dan olan 6 aylık kızıyla tek başına kaldı. Fakat kızını da 2 yıl sonra kaybetti.

Vefatı

21 Mart 1973 tarihinde doğduğu yer olan Sivrialan’da gözlerini yumdu. Unutulmaz eserler bırakan büyük ustanın evi, daha sonra müzeye dönüştürülerek ziyaretçilere açıldı.

https://www.youtube.com/watch?time_continue=483&v=0trO_pXlsWI

Kara Toprak

Aşık Veysel Şatıroğlu

Dost dost diye nicelerine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yarim kara topraktır

Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yarim kara topraktır

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır

Adem’den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yarim kara topraktır

Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yarim kara topraktır

İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yarim kara topraktır

Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır

Dileğin var ise Allah’tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak’tan
Benim sadık yarim kara topraktır

Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul Allaha
Hak’kın hazinesi gizli toprakta
Benim sadık yarim kara topraktır

Bütün kusurlarım toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yarim kara topraktır

Herkim olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel’i bağrına basar
Benim sadık yarim kara topraktır

Bir yanıt yazın